Maluliyet nedir?
Vücudumuzdaki organ ve sistemlerin tam (%100) kapasite ile çalışmaları halinde günlük işler ve sosyal yaşamın sürdürülmesinde bir sıkıntı, kısıtlılık olmaz. Ancak değişik organ ve sistemlerde herhangi bir hastalık-patoloji sonucu kişinin günlük yaşam ve çalışmasını sürdürmesinde bir kısıtlılık hissetmesi halinde bir sorun, bir maluliyet durumu vardır. Maluliyet geçici, kalıcı olabileceği gibi kısmi ya da tam olabilir. Geçici kısmi ya da tam maluliyet durumu aslında herkesin yaşamında en az birkaç defa yaşadığı bir durumdur. Basit gribal infeksiyonlar, geçirilen operasyonlar vb. durumlarda kişinin aldığı istirahat raporları aslında birer geçici tam maluliyet durumlarıdır. Bu istirahat durumunda kişinin maaş dahil olmak üzere özlük haklarında herhangi bir kayıp olmadan devam etmesi durumu sosyal sürdürülebilirlik, destek halidir. Kişinin belli bir ya da birden fazla hastalık-patoloji nedeniyle uzun süreli geçici ya da tamamen kalıcı olarak çalışma ve sosyal yaşamını devam ettirememe durumu ise kısmi ya da tam kalıcı maluliyet demektir. Kişinin %100 olarak kabul edilen vücut bütünlüğündeki eksiklik oranı maluliyet derecesi olarak ifade edilir. Kişinin bir ya da birden fazla organ ya da sisteminde en az % 20 ve üzeri eksiklik olması hali günlük yaşamına kısıtlılık olarak yansır. Bu nedenle bu maluliyet derecesi ve üzeri bir çok ülkenin rehber ve yönetmenliklerinde hafif-orta- ağır-ileri derecede ağır maluliyet ya da -bakıma muhtaç şeklinde kategorize edilir.
Genel maluliyet değerlendirmesi nasıl yapılır? Genel maluliyet değerlendirmesi demek
çalışma koşullarından kaynaklanmayan analık ya da sonradan ortaya çıkan
patolojiler sonucu oluşan durumlar için kullanılan bir tanımlamadır.
Kendisinde bir yetersizlik, kısıtlılık olduğunu düşünen kişi bu durumunu
bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) il-ilçe müdürlüğünün
“maluliyet sigortası” birimine başvurarak, kendisinin bu maluliyet
derecesinin belirlenmesi için bu konudaki yetkili hastaneye sevkinin
sağlanmasını bir dilekçe ile talep eder. Genellikle masrafları başvuran
kişiden karşılanmak üzere ilgili SGK birimi kişiyi anlaşmalı sağlık
kurumuna sevk eder. Kişi yetkili sağlık kurumunun sağlık kuruluna
müracaat eder; sağlık kurumu kişinin hastalık/patolojierine göre kişiyi
ilgili bölüm ya da bölümlere yönlendirir. Bu bölümlerde yapılacak
klinik-radyolojik-laboratuvar-fonksiyonel incelemeler sonucunda durum
tespiti yapılır. Kişide varsa bir ya da birden fazla hastalıklara tanı
konulur; bu hastalıkların fonksiyonel olarak ağırlık derecesi
hafif-orta-ağır olarak belirtilip, sağlık kuruluna iletilir. Sağlık
kurulunda varsa diğer bölümlerce de yapılan inceleme raporları toplanıp
sağlık kurulu heyetinin başkanlığına sunulur. SGK kurumunun mevzuat
hükümleri, kurumun istemleri doğrultusunda bu patolojilerin tümünü
kapsayan ayrıntılı rapor hazırlanır ve ilgili kuruma gönderilir. Eskiden
bu sağlık kurullarının mutlaka % oranlı bir maluliyet derecesi de
belirleyerek bu raporların gönderilmesi istenirdi ancak artık birçok SGK
biriminin il ya da merkez bazında bu konunun son kararını mevzuata göre
veren üst kurulları olduğundan bu tip bir % ifadesi genellikle ilgili
güvenlik kurumunun kurullarında belirlenmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder